2001 yılından itibaren İtalyan gayrimenkul pazarı önemli ölçüde bir dinamizm içine girdi. İtalya, gayrimenkul yatırımlarında oldukça uzun geleneğe sahip bir ülke: Nüfusun % 80’i mülkiyeti kendine ait evlerde oturuyor.
İtalya Euro para birimi kullanan ve Shengen alanına dahil olan ülkelerden olduğu için; insanların, mal varlıklarının ve paranın serbest dolaşımına açık. Ülkenin ekonomisindeki istikrar ve stratejik pozisyonu -yani Akdeniz havzasında bulunması ve Balkanlar ile Afrika’ya yakınlığı- Amerika Birleşik Devletleri’nden yatırımcıların iştahını kabartmış ve hem oturma amaçlı, hem de ticari projelerini gerçekleştirmek için İtalya’yı seçmelerine neden olmuştur.
İtalya, ulusal ve yabancı kökenli gayrimenkul yatırımlarına daha elverişli bir ortam yaratmak amacıyla hem ticaret, hem de vergi mevzuatını daha basit hale getirecek reformları hayata geçirmiştir.
Küçük de olsa bir düşüş görülen alım-satım işlemlerinin, son iki yılda gerçekleşen eğilimden sapma göstermeden, 2008 yılında sabit kalacağı öngörülmektedir. Buna karşılık kiraların daha verimli olacağı beklenmekte ve dolayısıyla İtalyan gayrimenkul pazarının kredi sektöründen etkileneceği tahmin edilmektedir.
Kesintisiz dört yıl süren yükselişten sonra, meskenlerin satış fiyatları taleple orantılı düzeylere geri dönüş yapmakta, bu durum özellikle pazardaki orta sınıf gayrimenkulleri ilgilendirmektedir.
İtalya’daki gayrimenkul sektörünün geleceğe dönük gelişme vaad durumunu dikkate alarak, bu ülkedeki gayrimenkul satış ilanlarını izlemek ve avantaj sağlayabilecek yatırım fırsatlarını değerlendirmek doğru bir yaklaşım olacaktır.